Vatandaşlar, yılın ilk 9 ayında TÜVTÜRK araç muayene istasyonlarında 10-15 dakikalık işlem için toplam 15 milyar TL’nin üzerinde ücret öderken, Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nın (ÖİB) araç muayene istasyonları ile ilgili açtığı ihalede ‘adrese teslim’ tartışmaları başladı. ÖİB, iki bölge halinde araç muayene istasyonlarının yapımı, bakımı ve işletilmesi hizmetlerinin özelleştirilmesi için ihale ilanına çıktı. Buna göre, 1’inci Bölge ve 2’nci Bölge araç muayene istasyonlarının yapımı, bakımı ve işletilmesi hizmetleri, ilgili kanun çerçevesinde, işin gereğine uygun sair hukuki tasarruflar yöntemi kapsamında imtiyaz hakkı verilmesi suretiyle 20 yıl süreyle özelleştirilecek. Ancak ihaleye teklif verecek isteklilerin en az 5 yıl süreyle araç muayene sektöründe işletici veya alt işletici olarak faaliyet göstermiş olması ve 5 yıllık bir periyot içinde en az toplam 1 milyon aracın muayene işlemini gerçekleştirdiğini tevsik eden belgeyi idareye sunması gerekecek. 1 milyon araç muayene etmiş olma şartının ihalenin kapsamını daralttığını kaydeden CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu, “Bu alanda TÜVTÜRK gibi tekel bir imtiyaz sahibi şirketten başka bir şirketin olmaması da dikkate alındığında bu ihale ‘adrese teslim’ bir ihale değil midir?” dedi.
VATANDAŞ ZARARLI ÇIKTI
Karasu, TÜVTÜRK’ün muayene rakamlarına ilişkin Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun yanıtlaması talebiyle soru önergesi verdi. Önergesinde, TÜVTÜRK’ün araç muayene istasyonlarının 20 yıllık işletim hakkını 2007 yılında 552 milyon 150 bin dolara satın aldığını hatırlatan Karasu, araç muayene işlemlerinin tekel olması nedeniyle oluşan haksız rekabet ortamından vatandaşların zararlı çıktığına dikkat çekti.
Katılım koşulu tartışma yarattı
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ulaş Karasu verdiği soru önergesinde, “İhaleye katılım koşulu olarak neden ‘en az 5 yıl süreyle araç muayene sektöründe işletici veya alt işletici olarak faaliyet göstermiş olmak’ ve ‘beş yıllık bir periyot içerisinde en az toplam bir milyon adet aracın muayene işlemini gerçekleştirmek’ gibi zorlayıcı bir koşul belirlenmiştir?” diye sordu.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ