MHP Genel Başkan Yardımcısı İlyas Topsakal, Samsun, Sinop ve Ordu’dan parti teşkilatlarının katıldığı toplantıda konuştu.
Topsakal, Türk milliyetçiliğinin Alparslan Türkeş ile siyasi hareket olarak partileştiğini ve bu hareketin Devlet Bahçeli ile devam ettiğini söyledi.
Türk milliyetçilerinin her zaman Türkiye için büyük fedakarlıkları yaptığını ifade eden Topsakal, şöyle konuştu:
“Milliyetçiler yeri geldi asker, yeri geldi hamal oldular ama asla devlete yön veren düşünce sahipleri olamadılar. Hepimiz özellikle hocalar olarak yıllarca devletin her kurumunda çalıştık, üniversitelerde, akademilerde dersler verdik ama hiçbir zaman devletin eliti olamadık, ilk defa bir lider siyasi dehasıyla Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde milliyetçilerini entelektüeller olarak belirleyici konumuna getirdi. Türkiye’de basın yayın ve literatürle uğraşan her kesimde milliyetçi düşüncenin ağırlığı hissedildi. Devlet Bahçeli’yi anlamak zaman işidir, mekan işidir ve süreç işidir. Zamanı geldiğinde Devlet Bahçeli’yi herkes anlayacaktır.”
Dünyada silahların artık her bölgede yığılmış ve her an büyük bir çatışmaya dönüşecek şekilde konumlanmış olduğunu söyleyen Topsakal, “Türk devleti ve milleti güvende olmak zorunda, bu nedenle dış politikadaki farklı konumlamaları, silahlı güç bulundurma stratejisinin yanında iç güvenliğin de sağlanması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
“Millet olma, birlik olma ve aynı duygu ve hisleri paylaşma gittikçe önem kazanan bir hadise” diyen Topsakal, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Büyüklerimiz Cumhuriyet kurulurken Kürtleri Misakımilli’nin içinde saymışlar ve sınırlarımızı ona göre belirlemişlerdir. Bizim liderimizin sözlerini iyi dinleyin. ‘Misak haktır’ demesi, her konuşmasında misaka dair atıfta bulunması tesadüfi değil, bizatihi derin bilginin tezahürüdür. Bu nedenle terörün sona ermesi, Türk ve Türkiye düşmanı terör örgütünün lağvedilmesi, suçluların cezalandırılması ve devlete sadakatin her şeyden evla olmasını istemesi iyi anlaşılmalıdır. Büyük liderler en kritik zamanda kimsenin söyleyemeyeceği doğruları söyler ve milletine büyük ufuklar açar. Türk milleti büyüktür, her zaman zamanı yaşar ve devleti baki kılar, ama emanetindeki milleti saydığı tebaayı da korur, bu nedenle koruma görevi de büyük lidere düşer. Evet devlet ve millet olma kolay kazanılan bir haslet değildir, binlerce yıl gerektirir. Can veren, şehit olup devletin ve milletin yükünü omuzlarında taşıyan Türkler, bu yüke alışıktır, çekerler ve devletini büyütürler. Bu yüzden Türklük devlet olabilme ve cihana hükmedebilme kabiliyetidir.”