Lübnan İçişleri Bakanı Bessam Mevlevi, Suriye’deki eski Esad rejiminden hiçbir güvenlik yetkilisinin yasal yollardan Lübnan topraklarına giriş yapmadığını belirtti.
Mevlevi, Lübnan haber ajansı NNA’ya yaptığı açıklamada, rejimin Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Ali Memluk’un Lübnan’da bulunduğu iddialarını yalanladı. “Devrik Suriye rejiminden hiçbir güvenlik yetkilisi yasal geçiş noktalarından Lübnan’a girmedi,” dedi.
Bakan, rejimin çöküşünden sonra Lübnan’a gelen bazı Suriyeli aileler ve iş insanlarının ise güvenlik kurallarına uygun şekilde ülkeye giriş yaptığını ifade etti.
Mevlevi, bu kişilerin haklarında adli ya da uluslararası tutuklama emri bulunmadığını vurguladı. Esad rejimi yetkililerinin Lübnan’da olduğuna dair söylentilerin güvenlik birimlerince araştırıldığını da kaydetti.
Mevlevi, “Lübnan güvenlik birimleri, yasalar çerçevesinde hareket ediyor. Hakkında ulusal ya da uluslararası tutuklama kararı olan herkes yargının talimatıyla yakalanır,” diyerek, güvenlik güçlerinin yasadışı yollarla ülkeye giriş yapanları geri gönderdiğini söyledi. Lübnan ordusunun bu kapsamda bazı kişileri gözaltına aldığını belirtti.
SIĞINMACILARA DA DEĞİNDİ
Suriyeli sığınmacılara ilişkin açıklamalarında ise Mevlevi, yerinden edilmiş insanların güvenli şekilde ülkelerine dönebilmesi için çalıştıklarını söyledi.
“Suriye halkının sevincine tanık oluyoruz, onların topraklarına ve geçim kaynaklarına dönerek bu mutluluğu tamamlamalarını hedefliyoruz. Bu hem Lübnan hem Suriye halkı için sevindirici bir gelişme olacak,” ifadelerini kullandı.
Hakkında uluslararası soruşturma yürütülen Ali Memluk, Esad rejiminin çöküşünden önce Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanlığı yapıyordu. Lübnan’da bulunduğu iddiaları, iki ülke arasındaki hassas dengeler açısından dikkat çekici.
Suriye’de rejimin çöküşüyle ilgili gelişmeler ise ülkedeki dengeleri sarsmıştı. Silahlı gruplar, büyük şehirlerde üstünlük sağlamış, halk desteğiyle rejim kontrolünü kaybetmişti.
Baas Partisi’nin 61 yıllık iktidarı sona ererken, Esad başkentten kaçmış ve rejimin gücü tamamen çökmüştü.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ