Kendilerini bir grup hissedar, mevcut ve eski çalışan olarak tanımlayan 133 kişi, çalışanların bağışlarının gönderildiği kurumlarla ilgili teknoloji şirketine açık mektup yazdı. Mektupta Apple, çalışanların bağışlarını İsrail ordusu ve Filistin topraklarını gasbeden İsraillilerle bağlantılı örgütlere göndermekle suçlandı.
Bu iddianın derhal soruşturulması talep edilen mektupta, Apple’dan tüm sivil toplum örgütlerine bağış yapılmasını durdurması istendi. Birçok büyük kurum gibi Apple çalışanları da “Benevity” isimli platform aracılığıyla kâr amacı gütmeyen organizasyonlara bağış yapabiliyor ve karşılığında işverenlerinden “katkı payı” alabiliyor.
Bağış listesindeki kurumların arasında İsrail ordusundaki askerlere bağış toplayan “Friends of the IDF (FIDF)”, Batı Şeria’da Filistin topraklarını gasbeden İsraillilere katkı sağlayan “HaYovel”, “One Israel Fund”, “the Jewish National Fund” ve “İsraelGives” isimli örgütler yer alıyor.
APPLE YÖNETİMİ YANIT VERMEDİ
“Apples4Ceasefire” adı altında örgütlenen Apple çalışanları, nisan ayında Filistin halkına desteklerini kefiye, iğne, bilezik veya kıyafetlerle ifade eden Apple Store çalışanlarının disipline gönderilmesine ve işten çıkarılmasına itirazda bulunmuştu.
New York’ta “Bizim paramızla değil” adlı grup, eyaletteki kâr amacı gütmeyen kuruluşların İsraillilerin Doğu Kudüs ve Batı Şeria’da gasbettiği Filistin toprakları için bağış toplama yetkilerini ve kâr amacı gütmeyen kuruluş statülerini kaybetmesi amacıyla çaba gösteriyor.
Anayasal Haklar Merkezi’nde kıdemli avukat olan Diala Shamas, yaptığı açıklamada, bağış listesinde ismi geçen kurumları “en kötü aktörler” olarak nitelendirerek “Ne yazık ki Batı Şeria ve Gazze’deki yasa dışı faaliyetleri açıkça destekleyen kuruluşlar hakkında çok az inceleme yapıldı” dedi.
Shamas, uluslararası insan hakları hukukunu ihlal eden faaliyetlerin finansmanına karşı yasaların ABD Gelir İdaresi tarafından yeterince uygulanmadığını belirterek, bu nedenle şirketlerin ve bireylerin katkılarının potansiyel olarak yasa dışı faaliyetlerde bulunan kuruluşlara gitmediğinden emin olmaları gerektiğini söyledi.
“YASA DIŞI”
Şirketlerin bağış yaparken genellikle bir kuruluşun federal gelir vergisinden muaf ve kâr amacı gütmediğini ifade eden “501(c)(3)” statüsüne sahip olduğu gerçeğine güvendiklerini dile getiren Shamas, “Ancak bir kuruluşun kâr amacı gütmeyen bir statüye sahip olup olmadığına bakılmaksızın savaş suçlarına yardım ve yataklık etmek yasa dışı” diye konuştu.
Shamas, Apple’ın bu kuruluşların hiçbirine fon göndermediğinden emin olması gerektiğini söyledi.
İsrail askerlerinin işkence, yargısız infaz ve Filistinlilere yönelik diğer suistimallerle suçlanmasının yanı sıra birçok askerin Filistinli tutuklulara yönelik yağma ve kötü muamele görüntülerini sosyal medyada paylaşması nedeniyle İsrail ordusunun davranışları ve disiplini özellikle mercek altına alındı.
Apple’ın bağışlar listesinde yer alan “Friends of the IDF”, İsrail ordusu için bağış toplamak amacıyla kar amacı gütmeyen bir kuruluş olarak kayıtlı ve savaşın başlamasından sonraki ilk haftalarda İsrail ordusuna 34,5 milyon dolar (yaklaşık 1 milyar 114 milyon 249 bin lira) bağış aktardığını iddia ediyor.
The Guardian gazetesi tarafından Aralık 2023’te yapılan habere göre, kitlesel fonlama platformu “IsraelGives”, savaştan sonraki iki ay içinde Batı Şeria’daki “askeri, paramiliter ve yerleşim” faaliyetlerini desteklemek için 5,3 milyon doların (yaklaşık 171 milyon 180 bin lira) üzerinde bağış almıştı. Bu para orantısız şekilde Amerikalı bağışçılardan gelmişti.
Birçok diğer teknoloji şirketi gibi Apple da web sitesinde Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi de dahil olmak üzere uluslararası kabul görmüş insan haklarına saygı çerçevesine kurumsal bağlılığını ifade ediyor. Ancak İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları başladığından bu yana BM İnsan Hakları Ofisi, İsrail ordusunun saldırılarını defalarca kınadı.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ