Öğretmen Gülhan Şimşek, “Barış İçin Akademisyenler Bildirisi” veya “Bu Suça Ortak Olmayacağız Bildirisi” olarak adlandırılan bildiriyi sosyal medya hesabından paylaştıktan sonra ”kınama cezası” aldı.
Şimşek, karara ilişkin yargı sürecini tamamladıktan sonra ”ifade özgürlüğü” hakkının ihlal edildiğini ileri sürerek, AYM’ye başvurdu. AYM’nin başvuruya ilişkin gerekçeli kararı, Resmi Gazete’de yayımlandı.
Kararda, AYM’nin daha önce ”Bu Suç Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenlere yönelik verdiği ”hak ihlaline” ilişkin karara da atıfta bulunularak, ”Bahse konu kararda, kamu görevlisi başvurucuların öğretim görevlisi kimliklerini önceleyerek bildiriyi akademik özgürlükler çerçevesinde ele almıştır. Somut olayda ise aynı bildiri, akademisyen olmayan devlet memuru bir öğretmen tarafından paylaşılmıştır. Somut olayın akademik özgürlükler ışığında irdelenmesi mümkün değildir” tespiti yapıldı.
“TARAFSIZLIK HÜKÜMLERİNE AYKIRI”
Anayasa Mahkemesi’nin gerekçeli kararında şöyle denildi:
”Elbette bir kamu görevlisi olarak öğretmenin de herkes gibi bir olaya ilişkin herhangi bir düşünceye sahip olması ve onu paylaşması ifade özgürlüğü kapsamında mümkündür.
Ancak somut olayda görevi gereği eğitim ve öğretime ilişkin kamu hizmetinden sorumlu olan başvurucu, ülkenin belirli bir bölgesinde uzun süre devam eden vahim şiddet olaylarını yalnızca tek bir perspektiften, tereddüt barındırmayan, katı ve kesinlikle suçlayıcı bir şekilde ele alan bildiriyi takipçileri ile paylaşmıştır.
İdare ise başvurucunun yürütülen güvenlik operasyonlarını devlet eliyle ve kasıtlı olarak operasyon bölgelerindeki sivillerin öldürülmesi olarak nitelendiren bir bildiriyi paylaşmasını, bir kamu görevlisi olarak kendisinden beklenen özel bir güven ve tarafsızlık yükümlülüğüne aykırı bulmuştur.
Gerçekten de başvurucunun herkesin erişimine açık bir hesaptan paylaştığı bildirinin içeriği dikkate alındığında paylaşımın spontane bir tepkinin sonucu olmadığı ve beraberinde birtakım riskleri getirdiği söylenebilir.
Dolayısıyla başvurucunun paylaşımıyla -öğretmenlik mesleğinin etki alanı değerlendirildiğinde- başta öğrencileri olmak üzere ondan nesnel davranma beklentisi olan diğer kişilere tek yanlı, uygunsuz ve şiddetli etkiler yaratmaya elverişli fikirleri aşılama tehlikesi yarattığı kabul edilmelidir.”
AYM, Şimşek’in yaptığı paylaşımla ”devlet memurluğu statüsünün sağladığı itibar ve güvene aykırı davranıldığı” gerekçesiyle uygulanan disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyaca karşılık geldiği, eyleminin niteliği gözetildiğinde ”kınama cezası” ile cezalandırılmasının orantısız olmadığına işaret etti ve oybirliğiyle ”hak ihlali” olmadığına karar verdi.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ