Eğitim sistemi giderek dini içerikli oluyor. Devlet okullarında tarikatlar, cemaatler en güçlü olduğu dönemde… Onların gayret etmesine gerek kalmadan Milli Eğitim Bakanlığı’nın üst yönetimi her türlü kolaylığı gösteriyor. Bakıyorsunuz falanca cemaat, filanca tarikatla MEB protokol imzalıyor. Öğrenciler onlara teslim ediliyor. Belediyeye ait binalar dini vakıflara tahsis ediliyor, onlar da bu yurtlara para karşılığı öğrenci alıyor. Bir çok kuruluş, laiklik ve bilim karşıtı olduğunu belirttikleri müfredata karşı çıkıyor. Ancak, toplu ve kitlesel eylem yapılamadığı için Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin, “İki gün konuşurlar, üçüncü gün unuturlar” havasında. Bugün, Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Genel Başkanı Meral Güler’le sohbet edeceğiz. Bu müfredata niçin karşı çıktıklarını şöyle anlatıyor:
BAŞLIĞI NİYETİ ELE VERİYOR
“Başlığının ‘Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli’ olarak belirlenmesinin tesadüften ibaret olmadığı yeni eğitim programı; sorgulamayan, düşünmeyen, eleştirmeyen, itiraz etmeyen, ruhsuz, teslimiyetçi nesiller yetiştirmeyi hedeflemektedir. Yeni müfredat ile tek adam rejiminin daha da güçlendirmesini sağlayacak toplumsal yapının oluşturması amaçlanmakta ve ‘dini’ esaslara dayalı programlarla genç beyinler köreltilmeye çalışılmaktadır.” Güler, öğretmenlerin, uzmanların ve velilerin görüşü alınmaksızın müfredatın ‘kapalı kapılar ardında’ hazırlandığını belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
BÜYÜK PLANIN PARÇASI
“Yeni müfredat çağın gerisinde kalmış, bilimsel gerçeklerden uzak, çağdaş ve evrensel değerlerden habersiz bir nesil yetiştirmeyi hedefleyen büyük bir planın en büyük parçasıdır. Yeni müfredatla, okullarımız eğitim kurumu olmaktan çıkartılarak, itaat, biat ve sadakat kültürünün benimsetildiği toplumsal yapıya dönüştürülmek istemekte ve böylece siyasi iktidarın kurguladığı yeni rejimin inşasını kolaylaştıracak bir araç olarak devreye sokulmaktadır.”
REFERANSI: DİNİ KURALLAR
Evrim Teorisi’nin müfredattan çıkarılmasının aklı, doğa bilimlerini, evrensel süreçleri yok sayan bir skandal olduğunu kaydeden Meral Güler şöyle tepki gösterdi:
“Çocuklarımızı korku ve kaygı süreçleri haline getiren, imamların dinsel öğretilerinin hakim kılındığı, okullarımızı birer terbiye ve ıslah merkezine dönüştüren ÇEDES projesi onarılmaz yaralar açar. İçinde yaşadığı dünyayı yorumlayabilen, yaratıcı, eşitlikçi ve adalet duygusu gelişmiş nesiller yetiştirmek; bilimsel ve evrensel değerlere sadık kalarak düzenlenecek, insan hak ve özgürlüklerine dayalı ilkelerle donatılmış, laiklik ilkesiyle temellendirilmiş, toplumsal faydayı gözeten bir müfredat ve sistem ile mümkündür. Eğitim sistemimiz, tarikatların ve cemaatlerin istekleri doğrultusunda şekillendirmeye yönelik, dini ve milli değerleri esas alan, demokratik değerlere, insana, evrensel değerlere, bilme, akla, Atatürk ilkelerine aykırı yeni müfredat sistemini kabul etmiyor ve laik, bilimsel eğitim mücadelemizi sürdüreceğiz.”
KIZLAR OKUSUN HAYATA DOKUNSUN
Üniversiteli Kadınlar Derneği bin 800 civarında üniversiteli kız öğrenciye burs veriyor. Başvuran çok olduğu için çoğuna burs verilemiyor. Başkan Meral Güler şu çağrıda bulundu: “9 ay öğrencilerimize burs veriyoruz. Öğrencilerin başarılı olması gerekiyor. Temmuz-Ağustos ayında genel merkez ve şubelerimize başvuruda bulunuyorlar. Bursiyer öğrencilerimize özgeçmişini hazırlamaktan tutun, hukuki haklarına kadar her türlü eğitim alıyor. ‘Kızlar okusun, hayata dokunsun’ diyerek yola çıktık destek bekliyoruz.”
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ