28 Aralık 1903’te Budapeşte’de dünyaya gelen Von Neumann, daha küçük yaşlardan itibaren olağanüstü zekasıyla dikkat çekti. Arkadaşları tarafından “Marslı” lakabıyla anılan Neumann, Latince ve Yunancayı kendi kendine öğrendi. Matematik alanındaki yeteneği ise sınır tanımıyordu.
Bilim Dünyasında Çığır Açan Çalışmalar
Von Neumann, Berlin Üniversitesi’nde kimya eğitimi alırken aynı zamanda Budapeşte Üniversitesi’nde matematik doktorası yaptı. Set teorisi üzerine yaptığı çalışmalar, bilim tarihine geçecek nitelikteydi. Daha sonra Almanya’nın Göttingen şehrine giderek dönemin en önemli matematikçilerinden David Hilbert ile çalışma fırsatı yakaladı.
1920’ler ve 30’larda atom ve atom altı parçacıkların gizemli dünyasına odaklanan Von Neumann, Werner Heisenberg ve Erwin Schrödinger’in çalışmalarını matematiksel olarak kanıtlayarak bilim dünyasında büyük yankı uyandırdı. Genç yaşta Berlin Üniversitesi’nde hocalık yapmaya başlayan Neumann, daha sonra Princeton Üniversitesi’nden aldığı teklifle ABD’ye taşındı.
Atom Bombası ve Manhattan Projesi
Princeton Üniversitesi’nde Albert Einstein gibi önemli isimlerle birlikte çalışan Von Neumann, 2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte kendini bambaşka bir alanda buldu: Savaş teknolojileri. Patlayıcı maddeler ve balistik silahlar üzerine araştırmalar yapan Neumann, Manhattan Projesi’nde atom bombasının geliştirilmesinde kilit rol oynadı.
Plütonyum çekirdeğinin etrafındaki ateşleyicileri tasarlayan Von Neumann’ın çalışmaları, Hiroşima ve Nagazaki’ye atılan atom bombalarında kullanıldı.
Von Neumann, atom bombasının insanlık tarihinde bir dönüm noktası olduğunu ve sonuçları ne olursa olsun bilim insanlarının yapılabilecek her şeyi yapmak zorunda olduğunu savunuyordu.
Modern Bilgisayarların Mimarı
Savaşın ardından Von Neumann, dikkatini bilgisayar teknolojilerine çevirdi. ENIAC adlı ilk programlanabilir bilgisayarın geliştirilmesinde danışmanlık yapan Von Neumann, bu makinenin ötesine geçerek hafızasında bilgi ve komutları saklayabilen bir bilgisayar hayal etti. EDVAC adını verdiği bu bilgisayar, bugünkü bilgisayarların temel mimarisini oluşturuyordu.
Von Neumann, bu tasarımını bir makaleyle dünyaya duyurdu. Ancak ENIAC’ı geliştiren John Mauchly ve J. Presper Eckert’ten bahsetmemesi, eleştirilere neden oldu. Yine de Neumann’ın bu açık kaynak yaklaşımı, bilgisayar teknolojilerinin hızla gelişmesinde önemli rol oynadı.
Oyun Teorisinin Öncüsü
Von Neumann, sadece matematik ve bilgisayar bilimiyle değil, aynı zamanda oyun teorisiyle de ilgileniyordu. İnsan davranışlarını ve stratejilerini matematiksel olarak analiz eden Von Neumann’ın oyun teorisi, ekonomi, politika ve sosyal bilimler gibi birçok alanda kullanılmaktadır.
Kendi Döneminin Ötesinde Bir Deha
John Von Neumann, 8 Şubat 1957’de henüz 53 yaşındayken hayata veda etti. Kısa ömrüne sayısız başarı sığdıran Von Neumann, ardında modern dünyayı derinden etkileyen bir miras bıraktı. Bilgisayarlar, atom enerjisi, oyun teorisi ve daha birçok alanda yaptığı çalışmalarla geleceğe ışık tutan Neumann, gerçekten de “gelecekten gelen adam” lakabını hak ediyor.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ