Soğuk hava koşulları ve ani sıcaklık değişiklikleri kalp sağlığını olumsuz etkileyebiliyor. Ancak doğru önlemlerle bu risklerin önemli ölçüde azaltılabileceğini belirten Kalp Damar Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez, soğukların kalp sağlığı üzerine etkilerini ve alınması gereken önlemleri şöyle anlattı:
SOĞUKLAR KALBİ NASIL ETKİLER?
Soğuk havalar kalpte şu sorunlara yol açabilir:
1-Kan damarlarını daraltır
Soğuk havalarda vücut, ısısını korumak için kan damarlarını daraltır. Bu durum, kalbe giden kan miktarını azaltıp, kalbin daha fazla çalışmasına neden olur. Bu yüzden kalp kası oksijensiz kalır ve kalp krizi ya da inme (felç) riski artabilir.
2-Eforla kalbin yükü artar
Soğuk hava, özellikle efor gerektiren aktivitelerde (örneğin kar küreme, yoğun karda veya rüzgara karşı yürüme) kalp üzerindeki yükü artırır. Bu, özellikle kalp-damar hastalığı olan bireylerde ani kalp krizlerini tetikleyebilir.
3-Kan akışkanlığını yavaşlatır
Soğuk ortam kanın daha koyu hale gelmesine neden olabilir. Bu da pıhtılaşma riskini artırır. Bu durum, kritik olmayan damar darlıkları olan hastalarda bile tehlike yaratabilir.
Uzmanı Prof. Dr. Bingür Sönmez
KRONİK HASTALIĞINIZ VARSA DİKKAT!
Kış aylarında özellikle kalp-damar ve diyabet hastaları şu risklerle karşı karşıyadır:
Bağışıklık zayıflar
Kışın, grip ve solunum yolu enfeksiyonları gibi hastalıklar artar. Bu enfeksiyonlar, kalp yetmezliği, kronik akciğer hastalığı olan hastalarda ciddi komplikasyonlara yol açabilir.
Ayrıca virütik enfeksiyonlardan sonra damar hastalıklarında artma (inflamasyon) olduğu bilinmektedir.
Egzersiz ve aktivite azalır
Kış aylarında soğuk nedeniyle fiziksel aktivitelerin azalması, dolaşımı olumsuz etkiler.
Sedanter yaşam, özellikle yüksek tansiyon ve kolesterol problemleri olan kişiler için risk oluşturur. Kışın artan obezite de ciddi hastalıklara davetiye çıkarır.
Stres ve depresyon artar
Kış aylarında kısa günler ve uzun geceler, kalp hastalarında depresyona neden olarak kalp sağlıklarının olumsuz etkileyebilir.
Bu sinyalleri ciddiye alın
Kalbi zorlayan kış aylarında göğüs ağrısı, nefes darlığı, çarpıntı gibi şikayetler oluştuğunda zaman kaybedilmeden hastaneye başvurulmalıdır.
BÖYLE KORUNUN
Kış aylarında kalp sağlığınızı korumak için şunlara özen gösterin:
Mutlaka kat kat giyinin
Dışarı çıkarken dar giysilerden kaçıp, katmanlı giyinerek, eldiven ve şapka kullanarak vücut ısısı korunmaya çalışılmalıdır.
Bir atkıyla boyun ve ağız bölgesini sarılarak soğuk havayla direkt temas önlenebilir.
Egzersizi kapalı alanlarda yapın
Çok soğuk günlerde çok mecbur kalmadıkça dışarı çıkılmamalıdır. Egzersizi kapalı alanlarda yapmak, hem hareketliliği sürdürmek hem de soğuktan korunmak açısından önemlidir.
Alışveriş ve yürüyüş için klimatizasyonu iyi olan AVM’ler tercih edilmeli, açık havada aşırı fiziksel güç gerektiren ağır fiziksel aktivitelerden (örneğin kar temizleme, yük taşıma gibi) kaçınılmalıdır.
Ağır gıdalardan uzak durun ve bol su için
Kalp dostu bir diyet benimsemek her mevsim için önemlidir. Kışın daha çok tüketilen ağır yağlı yiyecekler ve tatlılardan kaçınmak gerekir.
Soğuk havalarda yazın olduğu kadar değilse bile yeterli su tüketimine dikkat etmek gerekir.
Kontrollerinizi aksatmayın Kalp hastaları, kış döneminde düzenli doktor kontrollerini ihmal etmemelidir.
Grip aşısı ve diğer önerilen aşıların (zatürre aşısı) yaptırılmasında da yarar vardır. Kalp hastaları için kış dönemine girerken doktor önerilerini dikkate almak ve koruyucu önlemleri uygulamak hayati önem taşır.
İLAÇ UYARILARI
Soğuklar, tansiyon ilaçlarının etkisini değiştirebilir ve doktor kontrolünde doz ayarı gerekebilir. Kışın da özellikle tansiyon ve kolesterol ilaçları gibi düzenli alınması gereken ilaçlar, aksatılmadan kullanılmalıdır. Tükenen bir kutu ile ikinci arasında bir günden fazla boşluk olmamalıdır.
Kış aylarında düzensizlik, riskleri artırabilir. Bazı grip ilaçları (örneğin noradrenalin ihtiva eden dekonjestanlar) tansiyonu yükseltebilir veya kalp ritmini etkileyebilir.
Kalp hastalarının bu tür ilaçları kullanmadan önce doktorlarına danışmaları önemlidir.
Kan sulandırıcı kullanan hastaların da pıhtılaşma oranları (INR gibi) yakından takip edilmelidir.