Haziran’daki orman yangınları Temmuz ve Ağustos için endişe yaratıyor. Türkiye Ormancılar Derneği, bu aylar için kritik uyarılarda bulundu.
TOD Başkanı Hüsrev Özkara, bu yıl Haziran’da yaşanan yangınların Temmuz ve Ağustos’ta yaşanacak çok daha büyük yangınlar ve kayıpların ön habercisi olduğunu söyledi. Haziran ayında geçen yılın aynı ayına göre orman yangını sayısı 4.3 kat, yanan orman alanı ise 25.3 kat arttı.
Özkara, “Bu yılki yangınlarda daha geniş alanlar yanıyor. Bu durum, sıcaklık ve rüzgarın arttığını, nemin düştüğünü gösteriyor. Bu veriler, ormanlarımız için çok büyük alarm sinyali demek. Özellikle turizm tesisleri büyük risk altında” dedi.
Orman Genel Müdürlüğü’nün (OGM) yayımladığı orman yangınlarıyla ilgili günlük verilerin de yaklaşan felaketin habercisi olduğunu söyleyen Özkara, geçen yılın Haziran ayında meydana gelen 138 yangında 155 hektar alanın zarar gördüğünü, bu yılın Haziran ayında ise 590 yangında zarar gören orman alanının 3 bin 921 hektara yükseldiğini söyledi. “Bu veri, çok büyük bir felaketin yaklaştığını gösteriyor. Yangın sayısı 4.3 kat artarken yanan alanların büyüklüğü 25.3 katına çıkmış. Bu durum, büyük hasarlı yangınlarla karşı karşıyayız demektir” dedi.
3 BÜYÜK TEHLİKE
Özkara, yangınların hızla yayılmasına ve genişlemesine neden olan sıcaklık, nem ve rüzgardan oluşan 3 faktör olduğunu, bu 3 faktörün bu yıl fazlasıyla yaşanmaya başladığını söyledi. Özkara, “Ortalama sıcaklık 30 dereceyi geçerse, bağıl nem yüzde 20’nin altına düşerse ve rüzgarın hızı saatte 30 kilometreyi geçerse büyük yangınlar için ortam oluşuyor. Bizde ortalama sıcaklık 40 dereceye yaklaştı. Bağıl nem 20’lerin altında ve rüzgar limitin üstünde. 2021 felaketinde bu faktörlerin etkisini ağır şekilde yaşadık” dedi.
MERDİVENLERİ TEMİZLEYİN
Orman yangınlarının başlangıç ve yayılışının merdiven diye ifade edilen bir sıralama içinde gerçekleştiğini söyleyen Özkara, “Merdivenin ilk basamağında, yani ormanın tabanında kuru otlar, ikinci basamakta çalılıklar, üçüncü basamakta ağaççıklar ve sonunda da ağaçlar var. Yangını önlemek için önceden ormanların kuru ottan ve çalılardan temizlenmesi gerekiyor. Normalde ağaç kolay kolay yanmaz. Önce kuru otlar yanıyor, otlar bir üstteki çalıları yakıyor, çalılar ağaççıkları yakıyor ve sonra ağaç tutuşuyor. İş tepe yangınına dönüşünce de artık önlemek mümkün olmuyor. Merdivenleri yok etmeden orman yangınlarını önleyemeyiz” dedi.
Hüsrev Özkara şu bilgileri de verdi:
6 KİŞİLİK İŞİ 3 KİŞİ YAPIYOR
-Yangınla mücadelede kara kuvveti çok önemlidir. Kara gücü iyi olmazsa yangını havadan söndüremezsiniz. 2018’e kadar orman köylülerinden 18-50 yaş arasındakiler yangın mükellefi olurdu.
-Bu deneyimli kişiler daha yangın başlar başlamaz hemen müdahale edip önlerdi. Şimdi bu kalktı, yerine gönüllülük esaslı sistem geldi.
-Gönüllülerin tecrübesi olmadığı için çok etkili değil. Daha da kötüsü yangına karadan su sıkan arazözlerde en az 6 kişi çalışması gerekirken şu anda 3’er kişi çalışıyor. 3 kişinin hortumları uzatıp basınçlı hortumu tutup müdahale etmesi çok zor, hatta imkansız. Can güvenliğini sağlayacak donanımlar da yetersiz.
UÇAĞIN SUYU DENİZDE DAMLA
-400 hektardaki bir yangının enerjisi Hiroşima’ya atılan atom bombasına eşittir. Yukarıdan uçakla bıraktığınız 3 tonluk su denizde damla gibi kalıyor. Ağaçlara ulaşmadan buharlaşıyor. Öyle bir enerji karşısında uçaktan atılan suyun etkili olması imkansız.
TURİZM ALANLARI TEHLİKE ALTINDA
-Kahramanmaraş’tan başlayarak Adana, Mersin, Antalya, Muğla, İzmir kuzeyde Trakya’ya kadar olan alan büyük risk altında. Hem çok sıcak hem de karadan denize bağıl nemi yok eden kurutucu fon etkili rüzgarlar var.
-Bu alandaki turizm tesislerinin yangında kül olma riski var. 2018’de Yunanistan’da 104 kişinin yaşamını yitirdiği yangında turistler yangında denize kaçtı, birçoğu boğulup öldü. Benzer felaketi yaşamamak için işi çok sıkı tutmamız gerekiyor.
Haber/Kaynak: Burhan Akdağ